TAVİZLER BAŞLIYOR
Yunanistan her fırsat bulduğunda Girit’in kendisine katılmasını (Enosis) isterken, aynı şekilde Girit Rumları da Yunanistan’a ilhakı gündem etmekteydiler. İşin ilginç tarafı ise 1821 yılına ait kayıtlardan anlaşıldığına göre adada 129 bin Hıristiyan’a karşılık 160 bin Müslüman’ın bulunuyor olmasıdır.
Yunanlıların adaya yolladıkları papaz ve öğretmenlerin kışkırtmaları sonucunda Ağustos 1866’da adada büyük bir isyan çıktı ve Rumlar kendilerine geçici bir hükümet kurarak, Girit’in Yunanistan’a bağlandığını ilan ettiler. Sonuçta bu isyan hareketi Osmanlı’nın ciddi tavizler verdiği bir nizamname hazırlamasıyla yatışır gibi oldu. Ayrıca büyük devletlerin o günkü çıkar uyuşmazlıklarının da isyanın sonuçlandırılmasında büyük etkileri vardır.
Osmanlı’nın tavizler verdiği nizamnamenin ardından iyice şımaran Rumlar, 1877– 1878 Osmanlı– Rus savaşı sırasında devletin içinde bulunduğu güç durumdan faydalanarak tekrar isyan etmişlerdir. Durumdan istifade etmek isteyen Rusya, savaşı bitiren Ayastafanos andlaşmasına Girit’teki isyan durumunu ekleyerek, acil çözüm için çeşitli ıslahatlar önermekten geri durmamıştır. Böylece devletlerarası bir boyut kazanan Girit meselesi ayrıca İngiliz Rus rekabetinin de çarpışma noktası olmuştur. Rus baskınlığını kaldıramayan İngiltere konuyu daha da uzatarak Berlin Konferansına taşımıştır. Sorun artık tamamen gerçek çözümden uzak ve çıkar hesaplarının yapıldığı mecralara doğru kaymaya başlamıştır. Tabi bundan en büyük zararı gören devlet ise Girit üzerindeki hakimiyeti günden güne zayıflayan Osmanlı idi. Büyük devletlerin baskısı altında söyleneni yapmaktan başka çaresi kalmayan Osmanlı 9 Eylül 1878’de olağanüstü komiser unvanıyla Gazi Ahmet Muhtar Paşa’yı adaya göndermişti. Gazi Ahmet Muhtar Paşa, yabancı devletlerin konsolosluklarının denetiminde isyancılarla 23 Ekim 1878’de Halepa Sözleşmesi’ni imzalayarak, Girit’e verilen tavizleri kat be kat artırmıştır. Bu şekilde Girit Osmanlı’dan kopmaya gittikçe yaklaşan ve Osmanlı için ağırlaşan bir konuma gelmişti.
Girit’e tanınan bu haklarla beraber ada neredeyse tamamen Osmanlı kontrolünden çıkmış ve İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya’nın yer yer işgallerine maruz kalmıştır.
TÜRK ASKERİNİN GİRİT’TEN ÇIKARILMASI
1897 Osmanlı– Yunan savaşı ardından 4 Aralık 1897 yılında imzalanan İstanbul andlaşmasından 14 gün sonra emperyalist devletler Girit’in tarafsız ve özerk bir devlet haline getirildiğini açıkladılar ve adadan Türk askerinin çıkarılmasını istediler. Buna şiddetle karşı çıkan Osmanlı’yı dinlemeyen devletler bu işi zorla yaparak 5 Kasım 1898’de Osmanlı askerlerini ve memurlarını adadan çıkardılar. Ayrıca Yunanistan’dan prens Yorgi’yi getirerek Girit’e vali yaptılar. Bu durumda bölgedeki Türk halkının da Anadolu’ya göç etmekten başka çaresi kalmamıştı. Bu olaylar Girit’i Yunanistan’a yaklaştıran hadiseler olmasına karşın halen büyük devletler arasında çıkar uyuşmazlığı giderilemediği için adanın Yunanistan’a ilhakı bekletiliyordu.
ALINTI
31 Mart 2010 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder