28 Aralık 2009 Pazartesi

ANNEM'İN ANILARIN'DAN YUNAN İZMİR'E GİRDİĞİNDE..

Annemin anıları Yunan İzmir'e girdiğinde
Dedemler, (annemin babası)Girit'ten döndüklerinde Söke'ye yerleşmişler, kendilerinin yaşam tarzına uygun ve yaptıkları işe uygun olarakSöke'yi tercih etmişler. Dedemin lakabı Uzun İbrahim imiş,uzun boylu beyaz tenli boncuk gibi mavi gözlü bir adammış.( Dayımın torunlarından biri aynı dedeme benziyor biz dedemi görmediğimiz için gören dayı oğlum işte dedeniz böyle biriydi diye bize söylemiştir). Anaeannemin lakabı güzel Hatice imiş, ne yazıkki talihsiz kadın çok genç yaşta vefat etmiş annem 5 yaşındaymış altı aylıkta bir kız kardeşi varmış, doğal olarak dedem ikinci bir evlilik yapmış 5 çocuğa kim bakacak ne yapsın adamcağız...Dedemin yemiş bahçesi ve bağı Kuşadası ile Söke arasında bir yerdeymiş.(tam yerini bilemiyorum ne yazıkki)Her yaz doğal olarak bahçedeki eve göç ederlermiş. Bağ ve bahçe komşuları yunanlı (rum) bir aile imiş. aralarında hiçbir husumet yokmuş(annemin anlattığına göre) gül gümüş geçinirlermiş.Gel zaman git zaman harp başlamış ve Yunan İzmir'e girmiş ve içlere doğru ilerlemeye başlayınca Dedem annemin analığına" hanım toparlanalım bizde buralardan daha iç kısımlara gidelim demiş.Zaten birçok aile göç'e başlamış (Dinar taraflarına doğru) annemler hazırlık içindeyken bahçe komşuları rum ailenin büyük kızı anneme " fato biraz bize gel bak sana ne göstereceğim" demiş.annemde çocuk ne de olsa takılmış peşine gitmiş.Eve girince rum kızı yüklükteki dizili yorganların arasından yunan bayrağını çıkarıp" bak Fato görüyormusun artık bizimkiler geliyor çok yakında bayraklarımızı çıkarıp asacağız, bütün buralar bizim olacak" demiş. Annem korku ile hemen oradan koşarak kendi evlerine gelip dedeme ve analığına olanları anlatmışdedem çok üzülmüş ve ataların söylediği demekki doğru imiş "Ayıdan post, düşmandan dost olmazmış" demiş.not: Biz küçükken annem bize bu yaşadıklarını masal gibi anlatırdı, ileride hatırladıklarımı sizinle paylaşacağım, sevgiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder