O, ZAMAN BAŞ KÖŞEDE OLAN RADYOMUZDAN...

Yaz akşamları, günün sıcağı köşesine çekilmiş...sokağımızda ki evlerden kızartma kokuları..Kimi patlıcan, biber, patates kızartıyor, bahçelere masalar kuruluyor... Akşam yemeğine hazırlık...Yaseminler açmış misss gibi kokuları dört bir yanı sarmış, akşam sefalarıda kapalı çiçeklerini açmış kimisi sarı-kırmızı, kimisi sadece sarı...yeşil yapraklarının arasından muzipçe gülümsüyor.Babam, yakışıklı uzun boylu dalgalı saçlarının ortası açık, yeşil gözleri iri, iri, üzerinde gri yazlık pantolonu,beyaz pamuklu gömleği, elinde kayık tabağın içinde güzeller güzeli annemin kızarttığı kırmızı, kırmızı barbunakiler bahçede ki masaya geliyor...Bizlere sesleniyor kızlarım, hadin bakalım gelin sofraya.En keyifli an başlıyor, babam balıkların servisini kendi elleri ile tabaklarımıza yapıyor...Kendine de rakı kadehine rakısını koyuyor... Anneciğimin yapmış olduğumezeler küçük, küçük tabaklarda nasıl da güzel görünüyor...Babam, kadehini kaldırıp "var mı? benden daha mutlusu...Ha! Fatom....Söyle var mı?..." derdi.Güzel yaz gecemiz sohbet ahenk, gülüşmeler..komşu bahçelerden gelen Hanımeli kokuları arasında, şimdiler de kıyıda köşede duran ama o zaman baş köşede olan radyomuzdan "adalardan bir yar gelir bizlere" şarkısınıneşliğinde devam ederdi...cahide gökoğlu.