1 Şubat 2009 Pazar

Sandalına Binmişde Girit'imin Mavi Denizine...

Oturduğu koltukta elinde tesbihi başında kenarı oyalı kar beyazı tülbenti...eee, kopelamu ela more diye seslendi mutfakta olan kızına...kızı hemen koşarak yanına geldi.Söyle anacım ne istiyorsun diye...yine gözleri çok uzaklar da..bak more kuzucuğum ben biraz önce çamın altında bizim kirikirileri yakalamaya çalıştım ama yakalayamadım.Nasıl da yaşarcasına anlatıyordu..kızı ah! be anacığım sen yine nerelere gittin diye söylenince ona da anında yanıt veriyordu..babam söyledi ama o, kirikirileri bağla diye...kızıeğer oturup dinlemezsem daha hırçınlaşacak diye düşündü..Ha!..anacım anlat bakalım, başka ne dedi baban...Ah! more Fatom, sen bu kirikiriler bak yoksa analığın sana çok kızar ben de zeytinliğimize gideceğim dedi babam...bak beni de kaldırmıyorsun yerimden kirikiriler oradan oraya koşuyorlar..analığım kızacak sonra ama..Eeee... kaldırayım o zaman seni diye annesine doğru hamle yapıp kolundan kaldırıyormuş gibi yaptı. Allah razı olsun kızım dedi annesi..oturduğu yerden sanki gerçekten kirikirileri bağlıyormuş gibi ellerini ileri doğru uzatıyordu....gel gel kızım bak bakalım iyi bağlamış mıyım?..Ha! tamam anacım çok güzel bağlamışsın...Yavaşça annesini kendi haline bırakıp, mutfağa geçti yeniden..Allahım dedi benim annem böyle olacak kadın mıydı?..Ama doktor ne dedi...artık normaldir yaşı seksensekiz, halisülasyonlar görecektir tekrar çocukluğuna dönecektir ama lütfen ters tepki vermeyin gerçekten kendini o zaman diliminde görüyor siz de yardımcı olun...Bu oyuna artık alışmıştı ama yine de zaman zaman isyan ediyordu...bugün de kirikiriler di konu. Bazen de nasıl keçinin memesinden süt emdiğini anlatırdı..nasıl da mis gibi tazecik süt emdim diye...daha neler neler..bir de annesini altı yaşında kaybetmiş ve en küçük kızkardeşi de altı aylıkmış babası demiş ki kardeşinin sorumluluğu sen de... bu arada mutfaktaki işini tamamladı ve annesinin yanına döndü...annesi onu görünceaynı bir çocuk gibi sevindi...geldin mi?.Geldim anacım geldim birşey istiyormusun anneside benim tığ işimi versene deyincetamam deyip verdi eline işini.Annesini izlemeye başladı halbuki ne kadar maharetli bir kadın dı..ne işler geldi geçti elinden...beş tane kızının çeyizi, yetmezmiş gibi torunlara da yetişmişti...yüzünde ki nuru görüyordu...nasıl da tonton du..onu hep mutlu etmeye çalışıyordu..hemen yerinden kalktı, radyoya doğru gitti ve radyo istasyonlarını karıştıra karıştıra çok güzel giritçe müzik çalan bir kanal buldu ve sesinini de açtı...lyra'nın ara nağmesinden sonra sözcükler inci tanesi gibi dökülmeye başlayınca...annesi kulak kesilip dinlemeye başladı...Annesinin yüzünde ki gülümseme ömre bedeldi...ve yaklaşıp yanaklarını ellerinin arasına alarak saçlarını okşadı ve öptü eee, Fatomu...nasıl güzel mi? ne diyor şarkı.. diye sorunca annesi tercüme etmeye başladı...KALBİM AĞRIYOR SEVGİNDEN EY! ZEYTİN GÖZLÜM NERDESİN?/DUYDUM Kİ SANDALINA BİNMİŞ TE/GİRİTİMİN MAVİ DENİZİNE GİTMİŞSİN...Annesi mutluydu ama tercümeyi de yaparken..gözlerinden yaşları akıyordu...annesine sıkı sıkı sarıldı...Allahım! ne olurdu bir kez daha..bir kez daha görebilseydi GİRİT'İNİ....


cahide gökoğlu
deneme2
009

3 yorum:

  1. eline yüreğine sağlık annecim çok güzel olmuş devamını bekliyoruz:))

    YanıtlaSil
  2. Cahide Annem denemen harika olmuş çok beğendim.
    Devamının geleceğinden eminim. Teşekkürler :))

    YanıtlaSil