AĞA DAYI

Ağa dayı şişman, hoş sohbet, Güler yüzlü ve şakacı bir Giritlidir. Hiç Türkçe bilmediğinden Fıkrası da Giritçe:


Ağa dayı bir sabah erkenden dostu Mehmet Efendinin evine damlar. Mehmet efendi bekâr olup kahvaltıya oturmuştur. Ağa Dayıyı buyur eder. O da teklifsizce oturup yemeye başlar. Sofrada mutat kahvaltılıklar: peynir, zeyrin, tereyağı ve reçelden başka Mehmet Efendinin bir gün önce aldığı dilimlenmiş siyah havyar vardır. Ağa dayı havyarı görünce hemen her lokmada bir dilimi mideye indirmeye başlar. Mehmet efendinin içi gitmektedir. Nihayet dayanamaz ve:

- Ağa Dayı troye çe eles ( Ağa dayı zeytin de ye) diye kibarca ihtarda bulununca Ağa dayı da:

-E kalone çe to havyari ( Havyar da güzel) deyip bir dilim daha atar.

- Mehmet efendi: - Ma to havyari ine poli akrivo. Ekato lires ine ( Ama havyar çok pahalı. Yüz liradır) deyince Ağa dayı bir dilim havyar daha atar ve - Kanitsi, kanitsi (Doğrusu eder, eder) deyip yemeye devam eder.
 
Kaimzade hocamdan alıntıdır..