BASIN Konseyi’nin düzenlediği Türk-Yunan Gazeteciler toplantısı için Girit’teyim.
İstanbul’da kırık şiveli Giritlileri tanıdığımda çok küçüktüm. Sonra yok oldular. Girit’i terk ediş hikayeleri de pek anlatılmazdı. Acılar, geçmişte kalmış, yeni bir hayat başlamıştı.
Onların çocuklarının Giritliliği kolay fark edilmiyor artık.
Tahmiscizade Mehmet Macid’in, Türkiye’deki gazetelere gönderdiği yazılarını topladığı Girit Anıları elime geçti, buraya gelmeden önce kitaplığımda.
Okudukça, anlatılmayanların iyi ki unutulduğunu düşündüm.
Tarihi, geleceği tıkayan bir yük olmaktan çıkartmak çok zor ama önemli bir iş.
Sakin sessiz Resmo’da dalgalı denizin kenarında yürüdüm, Hanya da limanı gezdim.
Her adımda bildik bir köşe, bir çiçek, bir evcik. Ege’nin ortak hikayesinin mekanları.
Hanya’da fotoğraf makinemizi verip resim çektirdiğimiz Aleks’e çat pat konuştuğu Türkçeyi nereden öğrendiğini sorduğumuzda ne dedi biliyor musunuz? Kurtlar Vadisi’ni hiç kaçırmazmış, oradan öğrenmiş. Hanya çarşısında bir tarafında minare, diğerinde çan kulesi olan o kiliseyi de gördük. Eski bir caminin üzerine yapılmış. Ada’da 11 cami varmış ibadete açık olmayan, çünkü cemaat yok. Çanlı minareli bu yapı ortak bir geleceğe işaret eden geçmişten bir iz. Üstelik gelecek için çok önemli derslerle dolu bir kehanet.
***
GİRİT’in güneşi, pırıltılı denizi bile, Kandiye ile Hanya’nın arasındaki Aya Pelagia sahiline konumlanan Kapsis Otel’in konferans salonundan çıkartamadı bizleri. Konuşmalar o kadar ilginçti ki. 100 yıl önce kanlı nefretlerin beslendiği bu topraklarda yakınlaşma, el ele tutuşma isteğinin güçlendiğini gösteren tarihi konuşmalara tanık olduk.
Yunanistan Turizm Bakanı Aris Spiliotopulos, 39 yaşında. Bir Yunanlı politikacının kolayca söylemeye cesaret edemeyeceği sözleriyle yeni bakışın temsilcisi oldu dün.
"Kendimizi geçmişte olanlara takılıp kalmaktan kurtaralım artık. Korku fanatizmini aşalım. Türkler ve Yunanlılar küreselleşme çerçevesi içinde birlikte yerimizi almalıyız. Eskilere bağlı kalma lüksüne sahip değiliz. Bazı kişiler ve çevreler kin ve nefreti iç politika malzemesi yapmak istiyorlar. Buna izin veremeyiz Vatandaşlarımız barış ve işbirliği istiyor" derken iki ülke arasında turizmi artırmak için vize konusu dahil her soruna çözüm bulacağı vaadini de verdi.
Basından sorumlu Devlet Bakanı Prof. Mehmet Aydın da salondaki Yunan gazeteciler aracılığıyla Yunanistan kamuoyuna güzel mesajlar iletti. İki ülke ilişkilerinin hızla ilerlemesine değindi. Çocuklarımızı dostluk ve diyalog çerçevesi içinde eğitmek gerektiğini söylerken Yunanistan’ın Avrupa Birliği’ndeki desteğini de hatırlattı. İki ülke ilişkilerinde politikacılar arasındaki hemen bütün buluşmalara katılmış Prof. Aydın ve gerçekten bir barış ve diyalog vizyonuna tanık olmuş.
Yunanlılar, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliğinden yana. Gazeteciler Konferansı için yapılan bir kamuoyu araştırmasından çıkan sonuç bu. Sonuçlarda başka ilginç şeyler de var. Örneğin Başbakan Erdoğan, Putin ve Sarkozy ile birlikte Yunanistan halkının en çok sevdiği üç yabancı lider arasında.
Ayrıca on yıl sonra iki ülke arasında ilişkilerde gerginliğin devam edeceğini düşünenler iki ülkede de yüzde onun altında.
Dün bunları dinlerken ve konukseverliği ile ünlü olduğu söylenen Girit kıyılarında dolaşırken değil yüz yıl, on yıl önceye göre bile ne kadar çok şey değiştiğini düşündüm.
alıntı
30 Nisan 2010 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder