23 Nisan 2010 Cuma

karanfilaki..

Giritlilerin müdavimi olduğu dutlu kahvede, bir akşam yine koyu bir sohbet başlamış. Kimi nargilesini fokurdatıyor, kimi lokum eşliğinde kahvesini içiyormuş. Fiyakalı çizmeleri ile, yakalarındaki karafinlerle, köstekli saatleriyle, aynı Girit'teki gibi, üzerlerine düşen karadutlara aldırmadan oturuyorlarmış. Arada masaya denk düşenleri yedikleri de olurmuş. Genellikle bu vazgeçilmez sohbet akşamlarının yıldızı, "karanfilaki" imiş.




Karanfilaki, o akşam yine anlatmaya koyulmuş: "Dostlarım, biz Girit'teyken, Megalo Kastro'da bir kabadayı var idi. Adı Mastoraçi Kseynaro idi. Boyu göklere yakın, cüssesi kütük, bakışları heybetli, adımları yeri göğü titretir idi. Sesi duyulduğunda herkes kaçacak bir sıçan deliği arar idi. Ondan çok ama çok korkarlar idi. Haklayamayacağı bir tek Allah'ın kulu yok idi. Lakin, Mastoraçi benden biraz çekinir idi."
aLINTI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder